Alkollü araç kullanmak suçu ve cezası TCK (Türk Ceza Kanunu) m.179/3 de düzenlenmiştir. TCK’nın ilgili maddesi şu şekildedir:

Madde 179
(2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

Bu yazıda alkollü araç kullanma suçunun hangi şartlarda oluştuğunu ve alkollü araç kullanmanın cezası ve ceza için gerekli alkol sınırı anlatılacaktır.

ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMAK FİİLİ

       “Alkol … etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanmak” suçun fiil unsurunu oluşturmaktadır. Madde metninden anlaşıldığı üzere sırf alkol almak suçun oluşması için yeterli değildir. Ayrıca alkol almak kişinin emniyetli bir şekilde araç kullanmasına engel olmalıdır. Kural olarak bu durum tespit edilmedikçe ve hakim tarafından gerekçelendirilmedikçe kişiye ceza verilemeyecektir.

ALKOL SINIRI KAÇ PROMİL?

Alkollü araç kullanma suçunda alkol sınırı 1.00 promildir.

  Karayolları Trafik Kanun’unun 48. maddesinin 6. fıkrasında alkollü araç kullanımına ilişkin mutlak bir karine benimsenmiştir. Bu karineye göre yapılan ölçüm sonucu  kişinin 1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu ortaya çıkarsa ayrıca emniyetli şekilde araç kullanıp kullanamama kriterinin tespitine gerek olmaksızın kişi alkollü araç kullanma suçunu işlemiş olacaktır.


       Yani kişi alkollü araç sürerken tespit edilmiş ve alkol seviyesi 1.00 promilin üzerinde çıkmışsa olayda bir hukuka uygunluk nedeni veya kusurluluğu ortadan kaldıran bir hal yoksa doğrudan üç aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaktır.

       Ayrıca belirtmek gerekir ki bu kişiye KTK m. 48/5 hükmü gereğince idari para cezası ve sürücü belgesine süreli el koyma cezası da verilecektir.

  Alkol miktarının 1.00 promilin altında olması durumunda ise kişinin alkollü araç kullanma suçundan sorumlu tutulabilmesi için ayrıca emniyetli şekilde araç kullanamayacağının tespiti gereklidir.

 Alkol miktarı 1.00 promilin altında çıkarsa kişinin emniyetli bir şekilde araç kullanamayacağı nasıl tespit edilebilir? 

       İlk olarak doktor raporuyla bu tespitin yapılabileceği söylenebilir. Fakat burada özellikle belirtmek gerekir ki kişinin alkollü olduğuna dair doktor raporu yeterli değildir ayrıca bu kişinin emniyetli şekilde araç kullanamayacağına dair bir raporun alınması da gereklidir.

       Adli Tıp Kurumu, alkol ölçüm sonucu 0.30 ila 1.00 arasında çıkan kişilerin güvenli sürüş becerilerinin ivedi olarak yapılacak detaylı doktor muayenesiyle tespit edilebileceğini ifade etmektedir.

       Örnek vermek gerekirse kişinin yapılan ölçüm sonucunda 1.00 promilin altında alkollü ortaya çıkarsa ve araba kullanmasının riskli olduğu gözlemleniyorsa emniyetli bir şekilde araç kullanamayacağının tespiti için hastaneye götürülerek doktor raporu alınmalıdır. 1.00 promilin üzerinde kişi alkollü çıkarsa doktor raporuna gerek yoktur.

       Alkol almış kişinin emniyetli bir şekilde araç kullanamayacağının ispatı için doktor raporu şart olmayıp dışa yansıyan başka bulgularla da bu durum ispat edilebilir. Bunlara örnek tanık beyanları, olay yeri kamera ve görüntü kayıtları veya trafik tutanakları verilebilir. Hakim, kişinin güvenli bir şekilde araç kullanamayacağı hususunu gerekçelendirmek suretiyle hükmünü tesis etmelidir.

TEHLİKE DOĞMUŞ OLMA ŞARTI ARANACAK MIDIR?

  Alkollü araç sürmek suçu soyut tehlike suçudur. Yani ayrıca “tehlikenin doğmuş olup olmadığının” tespitine gerek yoktur. TCK m. 179/3’deki suçun oluşması için sadece alkollü olarak trafiğe çıkmış olmak yeterlidir.

Kişinin araç kullandığı karayolunda başka hiçbir sürücü olmasa dahi bu suç oluşacaktır.

ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA SUÇU ANCAK KAMUYA AÇIK ALANLARDA İŞLENEBİLİR!

  Kanun metninde geçen “trafik” kelimesinden ne anlaşılacağı Karayolları Trafik Kanununun 3. maddesinden anlaşılabilir.

Trafik: Yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir.
Karayolu: Trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır.

KTK’dan anlaşıldığına göre kamuya açık olmayan alanlar üzerinde trafiğin olması söz konusu değildir.
       Sonuç olarak kamuya kapalı alanlar üzerinde örneğin bir çiftlik içindeki yol üzerinde bu suçun gerçekleşmesi mümkün değildir.

       TCK m.179/3 kastla en azından olası kastla işlenebilen suçtur. Dolayısıyla kişinin alkollü veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli olarak araç kullanamayacağını bilmesi yada en azından bunu göze alması ve buna rağmen aracı kullanması gerekmektedir.

İdari Para Cezası ve Ehliyete El Koyma Cezası

       Alkollü araç kullanmanın 2918 sayılı kanuna göre yaptırımı idari para cezası ve ehliyetin belirli süreliğine geri alınmasıdır. Karayolları Trafik Kanununun 48/5’inci maddesinde bu yaptırımlar düzenlenmiştir.

KAÇ PROMİLİN ÜSTÜNDE BU YAPTIRIMLAR UYGULANIR?

       İdari para cezası ve ehliyete el koyma yaptırımlarının uygulanabilmesi için gerekli olan promil alt sınırları;bir

  • hususi otomobili alkollü olarak kullanan kişi için 0.50 promil,
  • hususi otomobil dışında bir aracı alkollü olarak kullanan kişiler için ise 0.21 promildir

Yapılan ölçüm sonucu, bu alt sınırlardan yüksek çıkması durumunda yaptırım uygulanır.

İDARİ PARA CEZASININ MİKTARI NE KADARDIR VE SÜRÜCÜ BELGESİNE NE KADAR SÜREYLE EL KONUR?

Yaptırımı ise 2018 yılı için 1.002 TL idari para cezası ve 6 ay süreyle sürücü belgesine el koymadır. Son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru 5 yıl içindeikinci kez alkollü araç kullanma halinde 1.256 TL idari para cezası ve iki yıl süreyle sürücü belgesine el koyma,
3 ve 3’den fazla kez alkollü araç kullanma halinde ise 2.018 TL idari para cezası verilir ve her seferinde 5’er yıl süreyle sürücü belgesine el konur.

ÖZKAYA HUKUK & DANIŞMANLIK

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir